11 Temmuz 2016 Pazartesi

Etsiz Çiğköfte Tarifim


  • 3 su bardağı ince bulgur
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 3-4 adet orta boy domates
  • 1 yemek kaşığı biber salçası
  • 2 küçük boy soğan
  • 2-3 diş sarımsak
  • isot
  • karabiber
  • tuz
  • pul biber
  • kuru nane
  • kimyon
  • sumak 
  • yarım demet maydanoz
  • tercihen dere otu
  • yeşil soğan
  • limon
  • göbek salata yada marul.         






 Yapmaya başlamadan önce tırnaklarımın kısa olduğundan emin oldum. Yoğurma işlemi yapacağım için tırnaklarımın arasına dolması benim için çok korkunç bir senaryo. Kesmek istemeyenlere de eldiven takmasını öneririm hijyenik açıdan olmasa bile emin olun estetik açıdan da daha sonra kesmek zorunda kalırsınız. Saçlarımı tutması için tülbent bağlayıp ellerimi yıkadım. ÖNCE İŞ GÜVENLİĞİ :). Domatesleri rendeleyip bir kaba ayırdım. Soğanı, sarımsağı ince ince doğradım. eğer size yardım edecek kimse yoksa çiğköfteyi yoğurmaya başladıktan sonra tekrar tekrar kalkmak zor olacağından bütün malzemeleri en başta ince ince doğrayıp bir kenara ayırmak en mantıklısı.

Yoğurma işlemi için düz geniş bir tepsi tercih ettim. Bulguru tepsiye yaydıktan sonra üzerine rendelediğim domatesi azar azar katıp yoğurarak bulgurumu ıslatmış oldum. Dilerseniz bulgurunuzu su ile de ıslatabilirsiniz ancak domates ile yaptığımda çok daha lezzetli oluyor. Bulgur taneleri elimi acıtmamaya başladığında soğan ve sarımsağı katıyorum. bir miktar sıvı yağ ile salçamı kavuruyorum ve kuru naneyi içerisine atıyorum. karışımı bulgurun üzerine döküyorum ve yoğurmaya devam ediyorum.yaklaşık 10- 15 dakika sonra bulgur iyice kıvamına geliyor. İsot, karabiber, sumak, pul biber, kimyon ve limon katarak karıştırıyorum. Maydanoz ve yeşil soğanı en son katıyorum ki acı suyu çıkmasın. Karıştırdıktan sonra avucumla küçük parçalar kopartıp parmak izlerim çıkana kadar sıkıp tepsiye diziyorum. Azıcık dinlendikten sonra marul yaprakları ile dilediğiniz gibi süsleyip sunabilirsiniz. Afiyet olsun :)

POLİMER




                 POLİMER NEDİR ?

    Polimer, monomer adı verilen basit ve küçük yapılı moleküllerin birbirlerine kimyasal bağlar ile bağlanarak oluşturduğu uzun zincirli ve yüksek molekül ağırlıklı makromoleküllerdir. Örneğin çok sayıda etilen monomeri  (CH2=CH2) birbirine bağlanarak makro yapıda olan polietilen'i (-CH2-CH2-)n meydana getirir.
Üç tür polimer çeşidi vardır;

  • Termoplastik,
  • Termoset,
  • Elastomer.


               POLİMERİN TARİHİ GEÇMİŞİ

    Geçmiş sayfalarında polimerden izler aramaya kalktığımızda MÖ 2900'lü yıllarda kızıl derililerin kauçuğu kullanarak ayaklarını sardığını görüyoruz. Ancak dayanıksız olan doğal polimer dış ortam şartlarında kullanıma yetersiz kalmıştır. Her ne kadar kauçuk, selüloz, bal mumu üzerinde çalışılsa da 1839 yılında Goodyear Amerika'da katkı maddeleriyle yani doğal kauçuğu kükürt ile vulkanize edene kadar polimer kullanışlı bir hale getirilememişti. Üretilen malzeme PVC ve PU malzemelerinin atası niteliğinde hafif ve su geçirmez yapıdaydı. Plastiklerin ilk ürünü ,1868 de Amerika’da John Wesley Hyatt tarafından pamuk selülozunu nitrik Asit ve kamfor ile etkileştirilerek hazırlanan yarı sentetik polimerdi.

Bazı önemli polimerlerin ilk üretim yılları:

1930 Styrene-butadiene rubber
1936 Poly(vinyl chloride)
1936 Polychloroprene (neoprene)
1936 Poly(methyl methacrylate)
1936 Poly(vinyl acetate)
1937 Polystyrene
1939 66-Nylon
1941 Polytetrafluoroethylene
1942 Unsaturated polyesters
1943 Polyethylene, branched
1943 Butyl rubber
1943 6-Nylon
1943 Silicones
1944 Poly(ethylene terephthalate)
1947 Epoxies
1948 ABS resins
1955 Polyethylene, linear
1956 Polyoxymethylene
1957 Polypropylene
1957 Polycarbonate
1964 lonomer resins
1965 Polyimides
1970 Thermoplastic elastomers
1974 Aromatic polyamides


Polimerlerin kullanım alanlarından bahsetmeyeceğim çünkü aklımın ucundan bile geçmeyecek malzemelerde polimer kullanıldığına şahit oluyorum. En son bir deterjan firmasının reklamında gördüğümde şok oldum. Yani bu konuya girersek işin içinden çıkamayacağım. Belki daha sonra ayrıntılı şekilde araştırma fırsatım olur.

 Aynı monomerlerin oluşturduğu polimerlere homopolimer, en az iki farklı tip monomerden oluşan polimere ise kopolimer denir. Bir kimyasal tepkimede polimer oluşumuna, polimerleşme denir.
Bir A ve B monomerlerinden oluşan kopolimerin özelliği;
A monomerinin B monomerine göre yüzde miktarına,
A ve B monomerlerinin özelliklerine,
Zincir uzunluklarına bağlıdır.

8 Temmuz 2016 Cuma

Mühendis kadın, mühendis eş, mühendis anne..

     Kadın mühendis olmak bugüne kadar bir çok tartışmanın sebebi olmuştur. Artık kadın mühendislerin mesleğinde erkekler kadar hatta bir çok alanda daha başarılı olduğu ortada :) ben bu başarının temelini iç güdülerimize bağlıyorum. İyi bir eş iyi bir anne olmak mesleğimde beni daha ileriye taşıyacak en önemli unsurlardan biri. Açıkçası evde çocuğunun huzurlu ve mutlu olduğundan emin olmayan bir anne fabrikada ne kadar verimli çalışabilir. Bunu dezavantaj olarak görebilirsiniz ama bence Allah'ın biz kadınlara verdiği ve erkeklerin asla sahip olamayacağı hisler bunlar. İşini en mükemmel şekilde yapıp evine geldiğinde evin düzenini sağlayıp ailesini mutlu etmeyi başarabilen bir insanın mesleğini kötü yapması mümkün mü? İşte tam da bu yüzden yabancı dile, bilgisayar programlarına ne kadar emek harciyorsam kendimi bu yönden geliştirmek için de kolları sivamanin vakti geldi ilk olarak öğrendiğim yemek tariflerini sizlerle paylasacagim. 

7 Şubat 2016 Pazar

TİG (ARGON) KAYNAK YÖNTEMİ


    Tig kaynağına, elektrik ark kaynağından sonra başladık. Ancak ben şuan anlatmaya nereden başlamalıyım bilmiyorum. Atölyede tig kaynağı yaparak geçirdiğim her dakika benim için ayrı bir eziyetti. Defalarca çarpıldım,ellerimin her yerinde küçük kesikler oluştu,maskede nefes almaya çalışırken az kalsın ben buharlaşacaktım, saçım başım felaket haldeydi.. Atölyedeki herkes bana acıyarak bakıyordu sanırım bu konuda ben fazlasıyla yeteneksizdim.Daha önceki derslerde inanılmaz zevk alıyorken sıra tig kaynağına geldiğinde çaresizdim.Saat 08:30 da önlüğümü giymiş atölyede işe koyulmuştum.Saatler 11:00 ı gösterdiğinde arkadaşlarım teori dersini dinlemek için sınıfın yolunu tutmuşlardı.Tahminimce 13:00 gibi ikinci grup gelip atölyede çalışmaya başlamıştı. Ben mi? ben hala atölyede debeleniyordum.Dersin hocası olan iki profesör de nasıl yapacağımı gösterdiği halde ilerleme konusunda berbattım.Sırasıyla asistan, imalat mühendisliğinde doktora yapan bir adam, makine mühendisliğinden bir öğrenci (büyük ihtimalle benim dikkatimi çekmek için oradaydı -tig kaynağını eline bile almamıştı daha önce), 1. sınıfta teknik resim dersime giren doçent bile yanıma gelip yardımcı olmaya çalışmıştı.Kaç kere çarpıldığımı gerçekten hatırlamıyorum ağlamak üzereydim.Saat 16:30 gibi atölyeyi terk ettim.Parçalarımı teslim edememiştim 0 aldım.Ama atölyeden çıktığım için o kadar mutluydum ki inanın umurumda bile değildi.Üzerimdeki önlükle birlikte yeni aldığım kazak yanmıştı.Tahminimce kıvılcım sıçramış ancak onu bile fark etmemişim.Akşam eve geldiğimde ilk ve son kez gözümü kaynak almıştı.Sonraki haftalarda parçalarımı benim yerime arkadaşlarım yaptı bense onların parçalarını temizledim iş bölümü yapmıştık.Bunu söylerken utanmıyorum çünkü ne çektiğimi bir ben bir Allah biliyor.Mezun olduktan sonra kaynak mühendisi olabilirim düşüncesi o gün benim için geri plana atılmıştır.Bir daha görmek bile istemiyorum.


TİG KAYNAĞI

Elektrot olarak tungsten elektrot kullanılır. inert gaz ise başka bir elementle bileşik oluşturmayan gazları kapsar. Argon kaynağında inert gas olarak argon gazı ve bazen azot gazı kullanıldığı için argon kaynağı diye isimlendirilir. Bu kaynak türünde kaynak arkının oluştuğu bölge argon gazı ile korunur ve bu gaz ortamında kaynak işlemi gerçekleşir. Özellikle çelik ve krom nikel alaşımlarında son derece başarılıdır.

Kaynağın Yapılışı


Argon kaynağı daha önce oksijen kaynağı yapmış olanlara daha kolay gelecektir. İyi bir dikiş kesintisiz ve sürekli olmalıdır. Bunu sağlamak için evvela dolgu telini sürmeden, elektrotla kaynatacağınız yüzeyleri erime noktasına kadar iyice ısıtın. Isındıktan sonra dolgu telini sürün. Yeterince ısınmadan teli sürerseniz eriyen dolgu topaklanır ve tutmaz. Tel tam kuş gözü dediğimiz kaynak arkının merkezine gelmelidir ve kaynaklanacak yüzeye temas etmelidir. Tel sabit kalırken elektrod tabancasını hafif hafif yukarı aşağı hareket ettirerek yavaş yavaş ilerleyin. Dolgunun yüzeye iyice yayılmasını sağlanır.
Kaynak sırasında tabanca kaynak yüzeyine dik tutulmalı ve dolgu teli yüzeye en fazla 20 derece açı ile tam değmelidir. Gaz çıkışı ile ergiyen tel aynı hizada olmalıdır.

6 Şubat 2016 Cumartesi

Elektrik Ark Kaynak Yöntemi

Oksigaz kaynak yöntemini öğrendikten sonra atölyede elektrik ark kaynak yöntemine geçiş yaptık.Etrafına kıvılcımlar sıçratıp korkunç cızırtı şeklinde bir ses çıkartan bu kaynak yöntemi beni biraz korkutmuştu.Önce erkek arkadaşlarımın parçalara kaynak çekişlerini izleyerek kendimi alıştırmaya çalışmıştım.Ne kadar yanmayacağım konusunda beni ikna etmeye çalışsalar da sıçrayan kıvılcımlar yüzünden elektrodu elime almaya bile korkuyordum.Yine arkadaşlarımın yardımı ile elektrodu parçaya değdirmeye başladım.Bu kadar kolay olduğunu hiç düşünmemiştim.Düz dikiş çekmek, parçaları kaynaklamak o kadar rahattı ki oksigaz kaynağında olduğu gibi aşırı derecede dikkat gerektirmiyordu. Bu söylediğimi yanlış anlayın istemem bütün kaynak türleri baştan sona kesinlikle dikkat gerektirir.Ancak elektrik ark kaynağı bu konuda insana daha rahat hissettiriyor.En çok zorlandığım konu parçaların temizlenmesi konusu oldu.Temizlik yapmak biraz güç ve dayanıklılık gerektiriyor.Kaynaklanmış parçayı henüz sıcakken soğuk suya atıp dikiş üzerinden cüruf kalkması sağlanır daha sonra soğuyan parça mengenelere bağlanarak çelik fırçalar yardımı ile temizlenmeye başlar.Gerektiğinde çekiç kullanılarak parçaya sıçrayan kalıntılar temizlenir.Bu konuda yaşadığım zorluklardan biriside dikkatsizlikten kaynaklanan sıcak parça ile temas edip ufak yaralanmalar olmuştu.


 ELEKTRİK ARK KAYNAK YÖNTEMİ


 Kaynak için gerekli ısının örtü kaplı bir elektrod ile iş parçası arasında oluşan ark sayesinde ortaya çıkan elle yapılan bir kaynak yöntemidir.Elektrodun ucu, kaynak banyosu, ark ve iş parçasının kaynağa yakın bölgeleri, atmosferin zararlı etkilerinden örtü maddesinin yanması ve ayrışması ile oluşan gazlar tarafından korunur. Ergimiş örtü maddesinin oluşturduğu cüruf kaynak banyosundaki ergimiş kaynak metali için ek bir koruma sağlar. İlave metal (dolgu metali), tükenen elektrodun çekirdek telinden ve bazı elektrodlarda da elektrod örtüsündeki metal tozları tarafından sağlanır.Metallerin birleştirilmesinde en çok kullanılan kaynak yöntemidir. Avantajları
 -Örtülü elektrod ark kaynağı açık ve kapalı alanlarda uygulanabilir.
-Elektrod ile ulaşılabilen her noktada ve pozisyonda kaynak yapmak mümkündür.
-Diğer kaynak yöntemleri ile ulaşılamayan dar ve sınırlı alanlarda kaynak yapmak mümkündür.
-Kaynak makinesinin güç kaynağı uçları uzatılabildiği için uzak mesafedeki bağlantılarda kaynak yapılabilir.
-Kaynak ekipmanları hafif ve taşınabilir.
-Pek çok malzemenin kimyasal ve mekanik özelliklerini karşılayacak örtülü elektrod türü mevcuttur. Bu nedenle kaynaklı birleştirmeler de ana malzemenin sahip olduğu özelliklere sahip olabilir.


 Dezavantajları
 -Örtülü elektrod ark kaynağının metal yığma hızı ve verimliliği pek çok ark kaynak yönteminden düşüktür. Elektrodlar belli boylarda kesik çubuklar şeklindedir, bu nedenle her elektrod tükendiğinde kaynağı durdurmak gerekir.
-Her kaynak pasosu sonrasında kaynak metali üzerinde oluşan cürufu temizlemek gerekir.


5 Şubat 2016 Cuma

Kaynak Teknikleri - OKSİGAZ KAYNAK YÖNTEMİ

Merhaba arkadaşlar ben Şenay. Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesinde okuyorum.Biliyorsunuz ki teknoloji fakülteleri uygulamaya dayalı eğitim veriyor.Bu dönemi atölyede kaynak uygulamalarını öğrenerek noktaladık. Kendimce öğrendiğim tecrübeleri sizlerle paylaşmak istedim.                                                                                                                                                                                                                                                                                                         OKSİGAZ KAYNAK TEKNİĞİ
 İlk hafta oksigaz kaynağı ile başladık. Bunun çok büyük avantajlarını gördüm çünkü kaynak özellikle kızlar için biraz ürkütücü olabiliyor. Ama oksigaz kaynağı beklediğimin aksine çok rahat ve kolaydı. Ne etrafa kıvılcımlar saçıyor ne korkutucu sesler çıkartıyordu. Oksigaz kaynağının temel çalışma prensibi yakıcı gaz olan oksijen ile yanıcı gaz olan asetilenin üfleç ucunda birleşerek kaynak alevini oluşturması esasına dayanır. Neyse kaynağın başına geçtik üfleci elimize aldık koyulduk telsiz dikiş çekmeye.. " Şiir yazar gibidir kaynak " demişti hocamız. İtiraf etmeliyim ki anlamamıştım ne demek istediğini. Hepimiz hocanın gösterdiği gibi çelik levhaya hilal hareketleri yaparak düz bir dikiş çekmeye çalışmıştık. Erkeklerden daha düzgün dikişler çekebildiğimi fark ettiğim de baştaki tedirginliğim gitmişti.Yerine gelen cesaretim ile ortaya çok güzel parçalar çıkarttım.Şenay bize de yapar mısın diyerek erkeklerin yardım istemesinin verdiği hazzı tarif edemem.Sonraki haftalarda ilave tel kullanarak dikiş çekmeyi öğrendik.Bu biraz daha zor ve yorucuydu.İlave teli idare etmeye çalışırken alnımdan ter damlaları akıp gidiyor silmeye bile fırsatım olmuyordu. O zaman anladım ki el yeteneği kadar tecrübenin de olması gerekli. Alın kaynağı, kıvrak alın kaynağı, bindirme ile kaynak, iç ve dış köşe kaynakları yaparak 3 yada 4 hafta sürenin sonunda oksigaz kaynağına son verdik. Sonradan öğrendim ki oksigaz kaynağı çok tehlikeli ve ölümcül sonuçlar doğurabilen bir kaynak türüymüş.Tabi okuldaki atölyelerde tüm ihtimaller göz önünde bulundurularak önlemler alınıyor ve risk en aza indiriliyor ama üfleci elime aldığım zaman ne kadar tehlikeli olduğunu bilseydim ortaya bu kadar güzel işler çıkartamazdım. Şuan 14 haftayı bitirmiş ve bir çok kaynak tekniği görmüş birisi olarak söyleyebilirim ki en zevk alarak yaptığım kaynak oksigaz kaynağıydı.Günümüzde oksi gaz kaynağı yerini argon ve gazaltı kaynağına bırakmış durumda sanayide genel olarak kesim işlemleri için kullanılıyor.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                               NEDEN ASETİLEN GAZI ?
Yakıcı gaz olan oksijen değişmezken yanıcı gazlar (asetilen, hidrojen, propan, doğal gaz, metan, bütan vb.) değişiklik gösterebilir. Bizler yanıcı gaz olarak oldukça tehlikeli ve patlayıcı bir gaz olmasına rağmen asetilen gazını tercih ediyoruz çünkü;

► Yüksek bir ısı derecesine sahiptir.
► Tutuşma hızı diğer gazlara göre daha yüksektir.
► Yüksek bir alev sıcaklığına sahiptir.
► Kaynak yerini havadaki gazların etkilerine karşı korur.
► Kesiksiz bir yanma verir.
► Ucuz ve kolay elde edilir.Bu sayede oksigaz kaynağı yaparken en iyi sonuçları yanıcı gaz olarak asetilen kullandığımızda elde ederiz. Bu kaynak yöntemine oksi-asetilen kaynak yöntemi de denilmektedir